The Time Traveler’s Wife, Clare (Leslie) ve Henry’nin (James) zamanda yolculuk hakkındaki karmaşık aşk hikayesini ve problemli evliliği anlatıyor.

Claire Abshire kızgın, zeki ve durdurulamaz ve hayatının önemli bir bölümünü kaplayan inanılmaz bir sırrı vardı. Clare, 6 yaşından beri hayali bir arkadaşa sahipti: Evinin arkasındaki ormanda beliren ve ona geleceğin hikayelerini anlatan, bazen yaşlı, bazen genç, nazik ve komik bir adam. Gizemli Henry’nin ziyaretleri, sıkıntılı çocukluğunun parlak noktaları. Yıllar geçtikçe ve güzel bir genç kadına dönüşen Claire, arkadaşının hayali olmadığını, gelecekten gelen bir zaman yolcusu olduğunu anlamaya başlar. Ve o sadece herhangi bir eski gelecekten değil, kendisinin geleceğinden. Clare’in kaderle gerçek bir randevusu var. Bir gün Henry DeTamble adında – çok iyi tanıyacağı ama onu hiç tanımayan – genç bir adamla tanışacak ve zaman yolcusunun karısı olacak.

Henry DeTamble’ın bir sorunu var. 8 yaşından beri zaman yolcusu. Bu bir süper güç değil, bir koşul. Bazen Henry strese girdiğinde veya endişelendiğinde – ve bazen de sebepsiz yere – mevcut an üzerindeki kontrolünü kaybeder ve çıplak olarak geçmişe veya geleceğe düşer. Bir dakika önce kahvaltı hazırlarken, hemen sonrasında 1973’te bir şovda çıplak bir şekilde kendisini bulabilir. Orada dakikalarca mı veya aylarca mı sıkışıp kalabileceğini asla bilmez. Hayatı iniş çıkışlarla dolu ve sürekli tehlike altında. Ta ki bir gün çalıştığı kütüphanede güzel bir kızılla tanışana kadar. Adı Clare Abshire ve Henry onu daha önce hiç görmemiş olmasına rağmen Claire, onu hayatı boyunca tanıdığını iddia ediyor. Sonunda laneti ona iyi bir şey verdi ve Clare ve Henry hayatlarının en güzel anını yaşamak üzereler.