Bella’nın 18. doğumgününün ardından Edward onu korumak ve kollamak adına Bella’yı terk etme yolunu seçer. Bella bu durumdan dolayı beklenildiği üzere yıkılır. Reşit olduğu günlere yalnız, terk edilmiş ve kalbi kırılmış şekilde adım atarken farkeder ki başını her belaya sokuşunda Edward’ı karşısında görebilmektedir. Edward’ı sürekli görebilmek için kendini giderek büyüyen tehlikelere atar. Bella’nın donmuş olan kalbi çocukluk arkadaşı ve gizemli Quileute kabilesinin üyesi olan arkadaşı Jacob Black ile kurduğu yakınlıkla bir nebze tamir olur. Jacob’ın da kendine özgü bir sırrı vardır. Zamanla Bella Quileute kabilesinin sırlarını öğrenir ve Edward’ın kendisini terk edişi altında yatan gerçeği de. Aynı zamanda aşkına kavuşmasını engelleyen ölümcül gerçeklerle de yüzyüze gelecektir.